Seninle Gurur Duyuyorum öyküsü… Kısa öyküler, çocuk hikayeleri, en güzel hikayeler… Sizler için Edebiyat Çocuk ekibi olarak Gönül Açan Öyküler kitabında en çok beğenilen hikayelerden olan Seninle Gurur Duyuyorum hikayesini derledik.
Seninle Gurur Duyuyorum İsimli Öykü
Duvar Yerine Köprü isimli öykü için tıklayınız.
Yalnızca birkaç kez konuşmuştuk yaşlı teyzeyle. On iki yaşımda okul harçlığımı çıkartmak için evlere gazete dağıtırken yaşlı kadıncağız da benim müşterimdi. Şimdi adını anımsayamasam da bana verdiği dersi unutmam imkânsız! Umarım, ben de bir gün yaşlı kadının bana geçirdiği duyguları bir başkasına aynı güzellikte geçirebilirimArkadaşımla çok sıkıcı bir cumartesi günü geçiriyorduk. Sıkıntıdan bir muzırlık yapak istedik. Yaşlı bayanın arka bahçesinde bir köşeye gizlendik ve yerden taş alarak evin çatısına atmaya başladık. Taşlar çatının üzerinden yuvarlanarak, köşelerden aşağıya düşüyordu. Onları kuyruklu yıldızların süzülerek yeryüzüne düşmesine benzetip hayal kuruyor; eğleniyorduk. Yerden çok düzgün bir taş bulup tüm gücümle fırlatmıştım. Ama bu sefer çatıya isabet ettirememiş ve dış kapının penceresini kırmıştım. Cam sesini duyunca, saklanmayı bırakıp var gücümüzle koşarak kaçmıştık bahçeden. Öyle hızlı davranmıştık ki; yaşlı kadının bizi görmesi imkânsız gibiydi. Yine de gece boyunca rüyamda yaşlı kadının beni yakaladığını gördüm. Onun beni yakalayabileceği korkusuyla bir türlü uyuyamadım sonra da…
Ertesi gün gazetesini vermek için kapısını çaldığım zaman her zamanki gibi gülümseyerek hatırımı sordu. Bense yüzüne bakamamıştım. Suçluluk duyuyordum. Çekriğim vicdan azabının sonucunda, gazete dağıtarak kazandığım harçlıkları biriktirdim ve yaşlı kadının kırılan camının parasını ödemeye karar verdim. Aradan üç hafta geçmiş ve ben cam için yeterli parayı ancak biriktirebilmiştim.
“Camınızı istemeden kırdığım için çok özür dilerim. Umarım bu para zararınızı karşılayacaktır.” Yazdığım kâğıdı bir zarfın içine koydum. Akşam hava kararınca zarfı kimseye görünmeden yaşlı bayanın posta kutusuna attım. Vicdanım rahatlamış; ruhum huzur bulmuştu.
Artık yaşlı bayanın gözlerine eskisi gibi bakabilecektim. Çok mutlu olmuştum. Ertesi gün kapısını çalıp gazetesini uzattığımda yine içtenlikle gülümsedi. Bu defa karşılık verebilmiş; gözlerinin içine bakabilmiştim. Tam arkamı dönüp gidiyordum ki bana seslendi:
“Dur bir dakika, neredeyse unutuyordum; al bak bu kurabiyeler senin için.” diyerek elindeki paketi uzattı. Evden uzaklaşırken keyifle kurabiyeleri yemeye başlamıştım bile. Birkaç kurabiye yedikten sonra pakette bir zarf olduğunu gördüm. Zarfı açtığım zaman camı kırdığım için posta kutusuna bıraktığım para ile kısa bir not buldum:
“Seninle gurur duyuyorum!”