Pastoral şiir nedir? Pastoral şiirler nelerdir? İlk pastoral şiir, ve pastoral şiir örnekleri… Edebiyat çocuk ekibi olarak sizler için şiir türleri içerisinde en çok merak edilen pastoral şiirleri derledik.
Bu yazıda ne okuyacaksınız?
Pastoral şiir
Pastoral şiirler, şiir türleri içerisinde en çok ilgi gören türlerden birisidir. Pastoral şiirin ne olduğuna bakmadan önce şiir nedir sorusunu yanıtlamakta fayda vardır.
Şiir nedir?
Şiir, kendi içerisinde bir anlamsal bütünlükle seslerin, hecelerin ve sözcüklerin belirli bir amaç veya duyguyu anlatmak için özenle sıralandığı bir edebi anlatım biçimidir.
Türk Dil Kurumu (TDK), şiiri iki farklı manada ele almaktadır. Bunlardan ilki, “Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan, hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım, koşuk.” şeklindedir. İkincisi ise, “Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey.” olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şiir, insanlara bütün hayatı boyunca eşlik eden bir felsefedir. Tarkovski
Şiirlerle birçok duygu insanlara rahatlıkla aktarılmaktadır. Bu anlamda kimi şiirlerde mutluluk ve heyecan, kimi şiirlerde coşku ve yaşama sevinci varken; kimi şiirlerde de hüzün ve acı bulunmaktadır.
Pastoral şiir nedir?
Pastoral şiir, doğa güzelliklerini, doğal yaşamı, tabiatı ve kır yaşamlarını anlatan şiir türleridir. Edebi metinler içerisinde çobanları, köy ve kır hayatını, doğal olanı güzel bir şekilde tarif etmek ve anlatmak için kullanılan şiirlere pastoral şiirler denilmektedir.
Kelime manası olarak pastoral, çobanlara ilişkin ya da çobanlama olarak da geçmektedir.
Şiirler dışında yine aynı akımdan etkilenerek kaleme alınmış roman, hikâye, makale gibi farklı türler de bulunmaktadır. Bu türlerin hepsi de pastoral görüşe göre kaleme alınmış eserlerdir. İstisnasız hepsinin ortak noktasında ise doğaya karşı bir imrenme, bir saygı ve bir sevgi bulunmasıdır.
İlk pastoral şiir nedir?
Pastoral türünün çok köklü bir geçmişi bulunmaktadır. Bu şiir türünün ilk örnekleri milattan önce üçüncü yüzyıllara kadar dayanmaktadır. Yunan edebiyatına birçok edebi eser kazandıran Theokritos, pastoral şiirlerin kurucusu olarak kabul edilmektedir.
Türk edebiyatında ise Abdülhak Hamit tarafından kaleme alınmış olan Sahra isimli eser ilk pastoral şiir örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türleri nelerdir?
Kendi içlerinde iki türe ayrılmaktadır. Bunlar idil ve eglog’dur.
İdil: özellikle Avrupa edebiyatında yaygın olarak kullanılan bir türdür. Doğrudan kır hayatının güzelliklerini işleyen, kısa, öz şiirlerdir. Şair doğa karşısında duygulanmakta ve duygularını coşkun bir şekilde anlatmaktadır.
Eglog: Kaleme alınan şiirin bir çoban ile konuşuyormuş gibi olduğu türlere eglog denilmektedir. Türk edebiyatında pek rastlanan bir tür değildir.
Pastoral şiir örnekleri
Türk edebiyatında birçok şair ve yazar pastoral şiirlere örnek olacak edebi metinler kaleme almışlardır.
- Yahya Kemal
- Cahit Kulebi
- Behçet Necatigil
- Abdülhak Hamit Tarhan
gibi isimler bu isimlere örnek olarak verilebilir. Başlıca örnekleri ise aşağıdaki gibidir.
Yanık bir kaval sesi geliyordu uzaktan
Derdi dağlardan aşkın ak abalı bir çobandan
Önünde sürüleri ardında sürüleri
İniyordu yemyeşil, dumanlı bir yamaçtan
Sonbahar geliyor serçe
Yuvanı ne yapacaksın?
Ayva çiçek açmadan önce.
Meyvelerin içi geçecek
Rüzgâr başka çeşit esecek
Yağmurlarla ıslanacaksın.
Cahit Külebi
Tam otların sarardığı zamanlar
Yere yüzükoyun uzanıyorum
Toprakta bir telaş, bir telaş
Karıncalar öteden beri dostum.
Behçet Necatigil
Havalar güzel gidiyor
Sen de çiçek açtın erkenden
Küçük zerdali ağacım,
Aklın ermeden.
Cahit Külebi
Güneş ufkun kenarından
Yavaş yavaş yükseliyor
Köyün yüce dağlarından
Serin nefesler geliyor
Orhan Seyfi Orhon
Çoban Çeşmesi
Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi.
Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi?
Gönlünü Şirin’in aşkı sarınca,
Yol almış hayatın ufuklarınca;
O hızla dağları Ferhad yarınca,
Başlamış akmağa çoban çeşmesi
Faruk Nafiz Çamlıbel
Sahra
Bir zamanlar karargahım idi
Bedeviler gibi beyabanlar;
Buna mucib de iştibahım idi;
Nasıl imrar-ı vakt eder anlar.
Belde halkında görmedin hayfa
Gördüğün ünsü ehl-i vahşette!
Bedevîler sukûn u rahatte;
Sürdüğü daima ganemle sefâ.
Beledî muttasıl esir-i cefâ;
İntiâş aleminde zulmetde!
Biri endişeden aman bulmaz;
Biri endişeye zaman bulmaz.
Abdülhak Hamit Tarhan