Hiciv nedir? Hicviye nedir? Hiciv ve hicviye örnekleri nelerdir? Nefi hiciv örnekleri nelerdir? Edebiyat Çocuk ekibi olarak sizler için edebi en çok merak edilen konulardan birisi olan hiciv nedir ve hicviye nedir sorularının yanıtlarını derledik.
Bu yazıda ne okuyacaksınız?
Hiciv nedir? Hicviye nedir?
Edebiyatın, toplumda var olan birçok soruna karşı aydınlatıcı ve çözüm üretici bir sorumluluğu vardır. Toplumun yaşadığı sorunların belirli sanatsal formlarla dile getirilmesi ve giderilmesi için edebi metinler en çok kullanılan yöntemlerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu yöntemlerin bir kısmı tasvir edici ya da bilgilendirici olurken, bir kısmı da taşlama diyebileceğimiz iğneleme ve dokundurma gibi tekniklerle, biraz da mizahi bir şekilde gerçekleşmektedir. Bunlardan en önemlileri elbette ki hiciv ve hicviye tekniğidir.
Hiciv nedir?
Hiciv, edebi ve sanatsal eserler kullanılarak, bir kişi, olay veya durumunun, iğneleyici ve alay edici bir üslupla eleştirilmesidir. Buradaki amaç, o konuyla ilgili doğrudan bir eleştiri yerine, zekâ ürünü cümle kalıpları ve benzetmelerle eleştirilen duruma dikkat çekmektir. Özellikle mizahi unsurların var olmasıyla daha akılda kalıcı ve etkili söylemler ortaya çıkmaktadır.
Taşlama, yergi gibi manaları da bulunan hiciv tekniğinde, genellikle eleştirilen kişi veya durumlar koruma altında olan ya da üstün yetkilere sahip kişilerden oluşur. Kapalı ve otoriter toplumlar, baskıcı yönetimlere karşı politik itirazlar genellikle hiciv ile resmedilmektedir.
Hicviye nedir?
Hicviye, hicivlerin daha çok sanatsal ve şiir ağırlıklı olarak kaleme alındığı ve divan edebiyatı içerisinde kabul görmüş bir türüdür. Kelime manası olarak hiciv ile hicviye esasında aynıdır. Ancak kullanımları açısından hicve düz yazı gibi formlarda da rastlanılabilirken, hicviye daha çok özel kafiyeli dörtlükler ya da beyitlerden oluşmaktadır.
Temel olarak mantıksal anlamada hiciv ile hicviye aynıdır. Sadece dönemsel ve şekil yapısı olarak aralarından ufak farklılıklar görünmekle birlikte, hiciv daha geniş bir anlam kapsamına sahiptir.
Hiciv ve hicviye tarihi
Eski Yunan ve Lâtin edebiyatında ilk örneklerine rastlanan tarz, Batı edebiyatında bir şiir türü olarak gelişmiştir. Eleştirici bir anlatımı olan şiirler Divan edebiyatında hiciv, Halk edebiyatında taşlama, yeni edebiyatımızda ise yergi olarak anılmaktadır. Bu tür şiirler didaktik özellikler içerdiğinden didaktik şiir içinde değerlendirilmesi mümkündür. Ancak açık bir eleştiri söz konusu olduğundan ayrı bir sınıfta ele alınması tercih edilir.
Divan edebiyatında Bağdatlı Ruhi ve Nef’î, Tanzimat edebiyatında Ziya Paşa, Abdülhamit devrinde Eşref, Millî Edebiyat döneminde ise Neyzen Tevfik, Halit Nihat Boztepe, İhsan Hamami hiciv dalında önemli eserler vermişlerdir.
Klasik Arap şiirinde hiciv teması, oldukça geniş şekilde işlenmiştir. Arap hicvinin tarihi seyrine bakıldığında, Sümer, Eski Mısır, Babil ve Yahudi geleneklerinden etkilenildiğine dair bazı önemli ipuçlarına rastlanmaktadır. Ayrıca eski Arap hicvinin başlangıcı büyücülükle yakından ilişkilendirilmektedir. Nitekim bu dönemde kahinler, düşmanlarını lanetlemek için bir takım seçili sözler söylemişlerdir. Bu seçili sözlerin zamanla standartlaştırılmış hiciv dizelerine ilham verdiği düşünülmektedir. (Wikipedia)
Hiciv temsilcileri ve örnekleri
Hiciv temsilcileri
Türk edebiyatında birçok ünlü isim hiciv tarzında eserler vermişlerdir. Bunlarda bazıları şunlardır:
- Nefi,
- Şeyhi,
- Süruri,
- Ziya Paşa,
- Neyzen Tevfik,
- Fazıl Ahmet Aykaç,
- Halil Nihat Boztepe,
- Hüseyin Rifat
Hiciv örnekleri
Bize kâfir demiş müfti Efendi
Tutalım ben diyem ana müselman
Varıldıkça yarın ruz-ı cezaya
İkimiz de çıkarız anda yalan
Nefi
Eşeği saldım çayıra
Otlaya karnın doyura
Gördüğü düşü hayıra
Yoranın da avradını
Münkir münafıkın soyu
Yıktı harap etti köyü
Mezarına bir tas suyu
Dökenin de avradını
Müfsidin bir de gammazın
Malı vardır da yemezin
İkisin meyyit namazın
Kılanın da avradını
Kaygusuz Abdal
Ne şeriat, ne tarikat, ne hakikat, ne türe,
Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre
Cahilin korku kokan defterini tanrı düre!
Ma’rifet mahkemesinde verilen hükme göre,
Cennet iflas eder, efsane-i adem de geçer.
Neyzen Tevfik