Samed Behrengi’nin kaleme almış oldupu Küçük Kara Balık kitabı yediden yetmişe herkesin başucu kitaplarından birisi olmuştur.
Annesinin bıraktığı on bin yumurtanın arasından hayata tutunmasıyla başlıyor aslında cesur küçük kara balığın hikayesi.
Kahramanımız, yaşadığı ırmağın sakinleri dışarıdaki dünya ile ilgili sorularını cevaplamakta yetersiz kalınca, içindeki meraka ve keşif duygusuna yenik düşerek heyecanlı ve zorlu bir maceraya atılıyor.
Bu maceraya atılmak da kolay olmayacaktı. Başarıya ulaşan insanların yolun başında karşılaştığı en büyük güçlükle kahramanımızın da mücadele etmesi gerekecekti. Keşfetme duygusunu kaybetmiş insanların etrafındaki insanları da bu duygudan mahrum bırakmaya çalışması…
Hayallerimize giden yolculuğa çıkmaktan korkmamamız gerektiğini en iyi şekilde anlatıyor bizlere ve “Hep düşünmek gerekmez yola çıkınca korkunuz mutlaka geçer,” diyor. İlerlemek, her gün bilgi birikimimize bir yenisini daha eklemek küçük kara balığımızın hayatına nasıl yön vermesi gerektiğini belirlemişti. “Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?”
Yolculuğunda karşısına ne çıkarsa çıksın ümidini asla kaybetmeyerek sonuna kadar gitmeyi kafasına koyan balığımız, karşılaştığı her zorlukta zekice mücadele veriyor. İçine doğduğu döngüden fazlasını hayal eden özgür balık, kendini bambaşka sularda bulsa da hayallerini gerçekleştirmek için onurlu duruşundan asla vazgeçmiyor.
Kendi kabuğunu kırmakla kalmayıp okuyanda derin bir farkındalık da yaratıp, kimin hayatını ve seçimlerini yaşadığımızı sorgulatıyor bizlere. Gerçekten kendi istediğimiz hayatı mı yaşıyoruz, yoksa bize öğretilenlerle sınırlı bir yaşam yolculuğumu sürdürüyoruz?
Eğer yalnızca bir başkasının öğrettikleri bizim kendi kişiliğimizi belirleyecekse, bizim var olmamıza gerek olmamalıydı. Sorgulamamız gereken yaşarken de öldüğümüzde de sona eren bu yaşamın diğer canlıları nasıl etkileyeceğidir. “Benim kendi beynim var, düşünebilirim; gözlerim de var görebilirim…”
Yaşamı pahasına Küçük Kara Balık
Samed Behrengi varoluşumuzun alegorik bir sorgulamasını bizlere sunmuştur. Hayatı pahasına cesur “Küçük Kara Balık”’ın öyküsünü bizlere aktarmıştır. Cesurca yaşamanın Dünya var oldukça ağır bedellerinin olacağını satır aralarında anlatmıştır.
Son olarak, hayatına yeni bir kahraman eklemek isteyen herkesin tanışması gereken küçük kara balığın da dediği gibi, “Bir nedeni olmadan mutlu olmak da istemiyorum; günün birinde gözlerimi açıp hepiniz gibi yaşlandığımı, ama hâlâ aynı balık olduğumu, ilk başta bildiğimden fazla bir şey bilmediğimi görmek istemiyorum!”