Bu yazıda ne okuyacaksınız?
Yazdığı çocuk kitapları ile miniklerin kalbinde taht kuran, bu günlerde yayımlanacak “Sihirli Gözlük ve Atatürk” isimli kitabının heyecanını iliklerine kadar yaşayan değerli yazarımız Burcu Bahar ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Burcu Bahar ile, edebiyat yolculuğuna nasıl başladığını, çocuklarla olan muhteşem iletişimini, okumaya ve yazmaya olan sevgisini, yeni projelerini konuştuk.
Kısaca; “Burcu Bahar” kimdir, bize biraz bahseder misiniz?
1977 yılında Eskişehir’de parmak çocuk olarak dünyaya geldim. Yedi aylık doğuşum meraklı ve aceleci bir tarafım oluşundan sanırım. Bir yerde uzun süre oturamam, zamanım boşa gidecek diye geceleri az uyurum…diye başlar devam eder gider hayatım.
Çocukluğumun bir bölümü Ankara’da geçti. Anneanneler, dedeler, babaanneler, dayılar, amcalar, kuzenler kalabalık bir ailede büyüdüm. Bütün hayatımı orada geçireceğimi düşünürken 1984 yılında Antalya’yla tanıştım. İlkokul, ortaokul ve liseyi Antalya’da okudum. Bu şehirde yalnızlığı öğrendim. Çünkü annem, babam, kardeşim dışında bütün ailemi, Kızılay’daki Bilgi Kitabevi’ni ve her anaokulu çıkışı üzümlü kek aldığımız pastaneyi Ankara’da bıraktım. Zamanla Antalya’ya da alıştım ve eşimi de bu şehirde tanıdım.
Dumlupınar Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra birkaç özel şirkette çalıştım. Ama çalıştığım işler beni hiçbir zaman mutlu etmedi. Çünkü ben küçük yaşlardan beri edebiyata meraklıydım. Çok kitap okuyan bir çocuktum.
Kitap okumak dışında en büyük tutkum şiir ve öykü yazmaktı. Bazen bir peçeteye, bazen bir kâğıda, bazen gazetenin boş bir kenarına şiirler yazardım.
İlk yazdığım öyküler de günlüklerimdi. Yazar olmaya karar verişim o yıllardır. Günlüğümün bir sayfasına, “Ben büyüyünce yazar ya da şair olacağım,” diye yazmışım.
Hayal ettiğim şeyleri başarma şansına eriştiğim bir hayatım var. Bu da eşim Berkay Bahar, çocuklarım Alya ve Bulut sayesinde. Aileme, Kırmızı Kedi Yayınevi ve Nova Kids Yayınevi’ne çok şey borçluyum.
Burcu Bahar; Yazmak benim kendimi ifade ediş biçimim
Sizi yazmaya özendiren/yönlendiren şey nedir?
Kitap okumayı seven, çocuklarıyla oyun oynayan, hayatın gezerek tadına varılacağına inanan bir ailenin çocuğuyum. Mutlu bir çocukluk geçirdim. Babamın gezdiğimiz, gördüğümüz, yaşadığımız her şeyi sözlü anlatıyla hikâyeye dönüştürmesi beni yazar yapan olguların başında gelebilir.
Çocukluk yıllarında kelimelerin gizemli dünyasını keşfettim. O gizemin içinden hiç çıkmak istemedim. Yazdım, yazdım ve hâlâ yazıyorum… Yazmak benim kendimi ifade ediş biçimim.
Neden çocuk edebiyatı? Sizi çocuk kitabı yazmaya iten faktörler nelerdir?
Kim istemez yorganın altında, “Dört Mevsim Ormanı” adlı kitabı okurken bir anda kendini o ormanda bulmayı ya da “Kuklacı Çocuklarla” kukla yapmayı. Kendimi çocuklara daha yakın hissediyorum. Onlar meraklı, maceracı, önyargısız, yaratıcı ve şaşırtıcılar. İnanılmaz bir hayal güçleri var. Çocuk yazını ile uğraşmak insana hayata dair başka sorular sorduruyor. Çocukları ve onların dünyalarında olmayı çok seviyorum.
Masal okumayı ve dinlemeyi çok seviyor olmalısınız; İçinizdeki çocuk büyüdü mü yoksa büyümeye hiç niyeti yok mu?
İçimdeki çocuk hiç büyümedi. Büyüdüyse de ben fark etmedim. Çünkü hâlâ sokakta karşılaştığım yavru kediyi bir dinozor, odamın duvarındaki gölgeyi canavar, karşı caddedeki beyaz boyalı evi kremalı pasta, diye düşünebiliyorum.
Burcu Bahar; Hayalleriniz gerçek olsun…
“Alya ve Tırmık, Balık Böğürtlen ve Karanlıklar Canavarı, Bulut ve Dinozor T-Rex, Dört Mevsim Ormanı, Karadut Yağmur ve Portakal Güneş, Kitap Tırtılı, Anneannem Bebek Odu, Kıvırcık Kuzu, Tembeller Kralı Badi, Küçük Kelebeğin Rüyası, Tabaktaki Dinozor, Korsan Demir, Kuklacı Çocuklar ve Uzun Burun Bingo… Birbirinden güzel kitaplara imza attınız. Miniklerin kitaplarınızı çok sevdiğini biliyoruz. Peki! İlgi ve satış anlamında sizin temennileriniz ve beklentileriniz gerçekleşti mi?
Her gittiğim okuldan, fuardan hatıralar biriktirerek dönüyorum. Etkinliklerde kitapların şarkılarını söylüyor, onunla ilgili doğaçlama hikâyeler anlatıyor, kitap incelemeleri yaparken yeni hikâyeler yazıyoruz.
Bu etkinliklerde öyle içten paylaşımlar oluyor ki inanamazsınız. Uzun süredir annesini görmeyen bir çocuk hikâyesini okurken beni annesine benzeterek boynuma sarılıp ağlıyor, başka bir çocuk küçük kardeşinin yaramazlıklarını yazıyor… Kimi hüzünlü, kimi komik. Hikâyeler içinden çıkan hayatlar.
Eğitimci arkadaşlardan aldığım maillerde, “Burcu Hanım, sayenizde öğrencilerimiz kitap okumaya, severek yazı yazmaya başladılar” diyorlar. Bu beni çok mutlu ediyor.
Kitaplarımı imzalarken çocuklara, “Hayalleriniz gerçek olsun” diye yazıyorum.
Umarım tüm çocukların hayallerini yaşayacakları güzel bir hayatları olur.
Ülkemizde çocuk kitaplarına ilgiyi nasıl görüyorsunuz? Hem okuyucular (daha çok miniklerin aileleri) hem de yayıncılar açısından kısaca değerlendirebilir misiniz? Çocuk kitapları yeterli ilgiyi görüyor mu sizce?
Biz küçükken kitaplarımızı birbirimizle değişirdik. Şimdi ki nesil ise CD ve oyunlarını değişiyor. Teknoloji hızla gelişirken çocuklar en çok internete zaman ayırıyorlar. Fakat küçük yaşta kitabın büyülü dünyasıyla tanışan çocuk okumaktan hiç vazgeçmiyor. Bu yüzden çocukların ilk modelleri anne-babalarına sonra da öğretmenlere iş düşüyor.
Her geçen gün çocuk kitaplarına ilgi artıyor. Kitap fuarlarının, yazarlarla yapılan okul etkinliklerinin buna katkısı olduğunu düşünüyorum. Tabii ki son yıllarda nitelikli çocuk kitaplarının artmasının da bunda büyük rolü var.
Bütün yazarlar için kitapları çocukları gibidir. Birini diğerinden ayırt etmesi zordur. Ama biz yine de soralım; en çok hangi kitabınızı seviyorsunuz? İçlerinden ayırt ettikleriniz varsa şayet sebebi nedir?
Kızım Alya ve oğlum Bulut, benim hayattaki şanslarım
Aslında her kitabımın da benim için ayrı bir hikâyesi var. Bu yüzden ayırt etmem çok zor. Ama Alya ve Tırmık , Bulut ve T-Rex kitaplarımın kahramanları benim hayat şanslarım; kızım ve oğlum. Bu iki kitap benim için özeller.
Kitap yazarken olay örgüsünü önceden mi planlarsınız yoksa yazarken mi gelişir?
Yazarken olay örgüsünü planlayarak başlarım. Ama ilerleyen sayfalarda bir bakmışım olay örgüsü bambaşka yerlere gitmiş. Yazmak sürprizlerle dolu bir yolculuk.
“Geceleri yazarım”, “Çay/kahve olmadan yazamam” gibi birtakım yazma ritüelleriniz var mı? Daha çok hangi ortamda yazmayı tercih ediyorsunuz?
Aslında yazmak için bir ortama, çay ve kahveye ihtiyacım yok. Yani ritüellerim pek yok. Yanımda kağıt kalemim olsun yeter. Hiç olmadık zamanda, hiç olmadık yerde aklıma bir şeyler gelir onları not ederim. Sonra bir bakmışım o kısa notlar bilgisayarda bir öyküye dönüşmüş. Yazarken kimi zaman güneşi, kimi zaman da yıldızları karşılarım.
Burcu Bahar; Kaşağı’yı hayatım boyunca unutmadım
En sevdiğiniz ve beğendiğiniz çocuk kitapları hangileridir? Bu kitapları sevmenizin nedeni nedir?
Gölpazarı’nda iki katlı ahşap bir konağımız vardı. Okullar tatil olunca bütün çocuklar orada toplanırdık. Konağın içinde alt kattan üst kata ahşap basamaktan çıkardığımız ayak sesleriyle koşturur dururduk. Bastığımız her basamağın ayrı bir sesi vardı. Biz koşturunca bir melodiye dönüşürdü. Sanki gizemli bir konaktı. Bir gün üst katta camın kenarında daha önce hiç görmediğim “Kaşağı” adlı bir kitap buldum. Merakla kitabı alıp bahçedeki büyük dut ağacının gölgesine oturdum, okudum. Kitap bittiğinde sarsılmıştım. O gün o gizemli konakta Ömer Seyfettin’le tanıştım. Hayatım boyunca Kaşağı adlı kitabı, gümüş gibi parlayan güzel kaşağının dişlerini, Hasan’ı, kardeşini, Dadaruh’u hiç unutmadım.
Beğendiğiniz çocuk edebiyatı yazarları kimlerdir?
O kadar çok beğendiğim yazar var ki, birini bile unutsam üzülürüm. Ama severek okuduğum bazı yazarların adlarını verebilirim. Hans Christian Andersen, Jule Verne, Roald Dahl, L. Caroll, Gülten Dayıoğlu, lise yıllarımın vazgeçilmez yazarı İpek Ongun.
Artık çocuklarımdan kitap önerileri alıyorum
En son hangi çocuk kitabını okudunuz?
Oğlum Bulut’un tavsiyesi üzerine Boyacının Penguenleri adlı kitabı okudum. Güney Kutbu’ndan Bay Popper’a gelen paketin içinden şirin bir penguen çıkıyor. Bay Popper, penguene ünlü kutup kâşiflerinden Kaptan Cook’un adını veriyor ve macera başlıyor.
İnsanlarla hayvanlar arasındaki sevgiyi ve dostluğu, sıcak bir anlatımla sunan bu kitabı çocuklar kadar büyükler de keyifle okuyabilir.
Edebiyatla ilgili olarak, gelecekle ilgili planlarınız nelerdir? Çocuklar için yazmaya devam edecek misiniz? Minikler için başka projeleriniz de var mı?
Yeni kitabım Sihirli Gözlük ve Atatürk çok yakında Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkacak. Aynı zamanda Tekelioğlu Halk Kütüphanesinde görme engelli küçük dostlarım için kitaplarımı seslendirip etkinlikler yapacağım. Şu sıralar bunların heyecanını yaşıyorum.
Lezzetli Hikayeler serisinin şarkıları bitmek üzere yeni etkinliklere, yeni şarkılar eşlik edecek.
Şu sıralar bir de masamda beni bekleyen bir dosyam var. Bu yeni hikâye ile uzun bir yolculuğa çıkacağım. Bakalım yeni serüvenlerde kimlerle tanışıp nereleri göreceğim.
Anne ve babalara, çocuk kitabı seçerken hangi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
İlk önce çocuğun bir birey olduğunu unutmamaları gerekir. Kızım Alya ve oğlum Bulut küçükken (şimdi kızım 15, oğlum 10 yaşında) birlikte kitabevlerine gider saatlerce kitapları incelerdik. Sonunda onların seçtiği bir kitabı alırdım. Çocuklarım yerine hiç kitap seçmedim. Sadece karar verdikleri kitabın içeriğinin onların yaşına uygun, kullanılan dilin sade ve anlaşılır olup olmadığına baktım. Fikirlerimi onlarla paylaştım. Kitap almak için para biriktirdiler, kendi kütüphanelerini oluşturdular.
Bugün onların tavsiye ettikleri kitapları okuyorum.
Burcu Bahar; Yaşadığınız öyküler hep güzel bitsin
Çocuk kitabı yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?
Yazar olmak için yetenek tek başına yeterli değil. İlk önce iyi bir okur olmak gerekli. Okumak besin kaynağı olmalı. Okuduklarını iyi analiz etmeliler. Sonrasında da sürekli yazmak lazım. Aklına gelenleri, araştırdığı konuları, gözlemlerini, dinlediklerini bir kağıda dökebilmeli. Ne kadar çok yazarsanız o kadar iyi sözcük oyunları oynayabilirsiniz. Kalem kadar silgiyi de iyi kullanmak gerek. Yazdığını beğenmediğinde silip tekrar tekrar yazmak zor gelmemeli.
Ve en önemlisi çocukça hayallerini hiç kaybetmemeliler…
Minik okurlarınıza ve ailelerine neler söylemek istersiniz?
Yaşadığınız öyküler hep güzel bitsin…
Keyifli sohbeti ve içtenlikle verdiği cevaplar için kıymetli yazarımız Burcu Bahar Hanımefendi’ye çok teşekkür ederiz. Yüzlerce Burcu Bahar kitabı ile buluşmak ve çocuklarımızı bu muhteşem kitaplarla buluşturmak temennisi ile…