Horoz ile Tilki Masalı, La Fontaine Masalları içinde en çok beğenilen masallardan birisidir. İşte Horoz ile Tilki Masalı:
Bu yazıda ne okuyacaksınız?
Horoz ile Tilki Masalı
Yaşlı ve akıllı bir horoz, bir ağacın dalına konmuş, çevreyi gözetliyormuş. Bu sırada ağacın dibine bir tilki gelmiş. Sesini olabildiği kadar yumuşatarak “Horoz kardeş,” demiş. “Artık aramızdaki savaş sona erdi. Hayvanlar arasında büyük bir barışın ilan edildiğini sana haber vermek için geldim. Haydi aşağı in de birbirimize sarılıp, güzel güzel konuşalım. Bu mutluluğu yaşayabilmem için beni fazla bekletme. Çünkü benim yapacağım yirmi türlü işim var. Sizler, işlerinizi geciktirseniz de sıkıntı çekmezsiniz. Oysa bizler, sizlere hizmet etmekte bir kusur etmemeliyiz. Haydi bir an önce yanıma gel de yanağına bir kardeş öpücüğü kondurayım.”
Horoz, tilkinin bu sözlerine oldukça şaşırmış.
“Dostum, bu barış haberinden daha güzel ve sevindirici bir haber duyamazdım. Şu anda çifte sevinç bile yaşayabiliriz. Çünkü olduğumuz yere doğru hızla gelen iki av köpeği görüyorum. İnanıyorum ki bu köpekler de barış ilanını duyurmak için geliyorlar. Onlar, birkaç saniye sonra burada olurlar. Ben de hemen aşağı iniyorum. Böylece kucaklaşarak bu güzel haberi hep birlikte kutlarız.
Horozun sözlerini duyan tilkinin morali bozulmuş.
“Sevgili horoz kardeş, ben hemen gitmeliyim. Çünkü yolum çok uzun; yapacağım işler çok fazla. Başka bir zaman bir araya gelir, kucaklaşarak kutlamamızı yaparız,” deyip hızla oradan uzaklaşmış.
Kurduğu planın boşa çıkmasına öfkelenerek kaçan tilkinin hâlini gören horoz, kahkahalarla gülmüş.
İhtiyar horoz, aklı sayesinde kendini kurnaz zanneden tilkiyi alt etmiş. Böylece büyük bir sevinç yaşamış.
La Fontaine Masalları
La Fontaine Masalları hem Türkiye’de hem de dünyada sevilerek okunan masalların başında gelmektedir. Daha önce derlediğimiz en çok tavsiye edilen masal kitapları listemizde de yer alan La Fontaine Masalları, okurlara fabl türünün bir örneğini sunmaktadır.
Dünyaca ünlü masalcı Jean de La Fontaine, 1621 senesinde Fransa’da doğmuştur. Özellikle fabl türü olarak adlandırılan anlatı türünde kaleme aldığı masallarla bilinen Jean de La Fontaine, tüm dünyaya ismini fabl türünde yazdığı özgün anlatılarla duyurmuştur.
Zengin bir ailenin çocuğu olan La Fontaine, Fransa’nın meşhur Paris şehrinde kolej okumuş ve ardından hukuk eğitimi almıştı. Ailesi onun din adamı olmasını istemiş ve bu yönlendirmiş fakat kendisi bunu reddederek bir süre çeşitli memurluklar yaptıktan sonra genellikle kendine has bir yaşam tarzını benimsemiştir.
Aradan geçen süre zarfında Madam de la Sablière isimli kişinin yanında uzun yıllar kalmış, onun aracılığıyla birçok bilim insanı, felsefeciler ve yazarlarla tanışmıştır. Ardından ilk masallarını o kişilerden edindiği ilham ve bilgelerle kaleme almaya başlamıştır. Ünlü yazar, masallarındaki konularda ise ağırlıklı olarak doğu kökenli kitaplardan etkilenmiştir. Masallarını genellikle sade, anlaşılır, temiz bir üslüpla kaleme almış ve herkesin anlayabilmesini hedeflemiştir.
Masallarda birbirinden farklı birçok hayvan karakter olarak kullanılmaktadır. En çok görülen hayvanlar ise aslan, kurt, tilki, eşek ve horoz gibi hayvanlardır. Doğal yaşamı masallarında merkeze koyan yazar, insan unsurlarını ise genellikle köylüler üzerinden resmetmiştir. Asli amaç olarak masallarında kötüyü göstererek iyi öğütleme ve tembihlemeyi ön planda tutmuştur.
La Fontaine masallarında ait başlıca özellikler şu şekildedir:
- Her çağa ait olarak kabul edilmektedir.
- Fabl türünün en nitelikli örneklerindendir.
- Önemli birçok konu basit ve yalın şekilde dile getirilmiştir.
- Birçok eserde kötülükler gösterilerek iyiliklerin önemi vurgulanmıştır.