Çakala Yakalanan Tavuk… Ezop Masalları… Aisopos Masalları… Ders veren masallar… Çocuklar için masallar… Eğlenceli masallar. Fabl…. Edebiyat Çocuk‘ta bugün Çakala Yakalanan Tavuk isimli masal var…
Çakala Yakalanan Tavuk Ezop Masalları
Çiftçi ile Kartal masalı için tıklayınız.
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, pireler berber, develer tellal iken…
Günlerden bir gün, bir kartal, göklerden süzüle süzüle gelmiş. Bir o yana bir bu yana bakıp bir çitin üzerine konmuş. Orada biraz durup etrafı seyretmeye başlamış.
Daha sonra da oradan kalkıp yıkık bir dama konmuş. Anlayacağınız, damdan dama gezip durmuş.
Bir evin tavuklarından biri, kartalın öteye beriye konmasını izleyip duruyormuş. Bir bakmış, iki bakmış, üçüncüde kartala şöyle demiş:
“Ben de seni bir şey sanmıştım. Demek seni gözümüzde boşu boşuna büyütmüşüz.”
Kartal, söyleneni anlamış, ama anlamazdan gelmiş. Şöyle karşılık vermiş:
“Ne eksiğimi gördün?”
Tavuk, gıt gıdaaaaak… diyerek gülmüş ve: “Oradan kalktın, şuraya kondun. Güya, kendince büyük iş yaptın. Övünecek ne var bunda? Senin kadar ben de uçarım,” demiş.
Kartal, tavuğa kendisini aşağıladığı için kızmış. Açmış ağzını yummuş gözünü:
“Ben sana gerçeği diyeyim: Bir kere sen, iki çit arasında üç beş kanat çırparsın, o kadar. Ama ben, göklerde uçar, bulutlarla oynarım, gerekirse bütün dünyayı havadan dolaşırım.”
Tavuk, küçük beyni ile kartalın gücünün farkında değilmiş. Öteki tavukları yanına çağırmış. “Kardeşlerim, kartal bizimle dalga geçiyor. Gelin içinizden biri bana katılsın. Şu ormana doğru bir uçuş yapalım,” demiş.
Tavuklardan hiç ses çıkmamış. Kartala meydan okuyan tavuk, “Anlaşıldı, hiçbirinizde yürek yok. Ben, şimdi hepinizin onurunu kurtarmak adına uçuşa geçiyorum. Hiç olmazsa beni alkışlarla uğurlayın,” demiş.
Tavuklar, bir kartala bir de arkadaşlarına bakmışlar. Zoraki bir alkış tutmuşlar.
Bizim akılsız tavuk, bir iki kanat çırpmış. Bütün gücünü kanatlarına verip bir iki metre kadar havalanmış. O hızla birkaç metre kadar uçmuş. Kartal bile bu kadarına şaşırmış.
Fakat tavuk, sanki düşercesine yere inmiş. Öyle bir gıdaklamış ki yer gök inlemiş. Diğer tavuklar, paniklemiş. Her biri bir yana savuşup gitmiş.
Kartal, alçaktan uçmuş, tavuğu bulmuş. Meğer kendini dev aynasında gören tavuk, bir çakalın önüne düşmesin mi? Çakal durur mu, tavuğu hemen boynundan yakalamış. Kartal da çakalı boynundan kapmış. Kartalın pençesinden zor kurtulan çakal, tavuğu bırakıp soluğu ormanlarda almış.
Tavuk, o günden sonra, boyundan büyük işlere kalkışmamış. İyi tanımadığı kimselerle boy ölçüşmeye hiç ama hiç uğraşmamış. Bu masal da burada bitmiş.
* * *
Boyundan büyük işlere kalkan, tez zamanda boyunun ölçüsünü alır.