Aynalı Dağın Misafirleri Öyküsü… Kısa hikayeler, çocuk hikayeleri, en güzel hikayeler… Sizler için Edebiyat Çocuk ekibi olarak Kafa Açan Öyküler kitabında en çok beğenilen hikayelerden olan Aynalı Dağın Misafirleri Öyküsünü derledik.
Aynalı Dağın Misafirleri Öyküsü
Zamanın birinde uzak bir ülkede “Bin Aynalı Dağ” varmış. Ona bu ismin verilmesinin sebebi ise zirvesine büyüklü küçüklü bin tane ayna yerleştirilmiş olmasıymış. Bu dağa çıkan insanlar garip görüntülere şahit oluyormuş. Bunun için herkes merakla dağa çıkmayı arzularmış.
Bir gün bu ülkede yaşayan küçük bir köpek, dağın namını duymuş ve dağa çıkmaya karar vermiş. Dağın eteğine ulaşmanın verdiği mutlulukla tırmanmaya başlamış. Çok yorulmuş; ama merak ve hevesinden, yorgunluğunu unutmuş bir halde, çıkmaya devam etmiş.
Sonunda dağın zirvesine gelmiş. Kulaklarını dikmiş ve kuyruğunu neşeyle sallamış. Zirvede şaşkınlıktan neredeyse küçük dilini yutacakmış. Kendisi gibi bin tane küçük mutlu köpekçik, o ne yaparsa aynısını yapıyormuş. Neşeyle gülümsemiş onlara. Karşılığı da aynı şekilde bin tane gülümseme olmuş. Mutluluktan bayılacakmış neredeyse. Hep orda kalmak; oradan hiç ayrılmamak istemiş. Sevimli sevimli bir sürü hareket yapıyor; bin kere de karşılığını görüyormuş. Sonra gün kararmaya başlayınca köpekçik oradan ayrılması gerektiğini anlamış.
Dağdan inerken; “Ne harika bir yer burası! Kesinlikle buraya bir daha gelmeliyim.” diye düşünmüş. Tam çıkışa geldiğinde bir yazı görmüş ve tekrar havalara uçmuş. Aynı ülkede yaşayan bir başka küçük köpek yine aynı merakla dağa tırmanmak için yola çıkmış. Ama bu köpek diğer köpekçik kadar mutlu değilmiş; biraz huysuz ve mutsuzmuş. Dağın eteklerine gelip yukarı bakmış ve başlamış söylenmeye:
“Gösteri yeri bu kadar yükseğe konur mu hiç!”
Kan ter içinde, söylene söylene dağın tepesine çıkmış. Çok yorulmuş o da. Şimdi de korkmaya başlamış mutsuz köpekçik. “Kim bilir dağın tepesinde hangi tehlikeler vardır?” diyerek titremeye başlamış.
Aynaların olduğu yeri görmüş; yaklaşırken bir tehlikeyle karşı karşıya kalacağının korkusuyla başını eğip yürümüş. Birden kafasını kaldırdığında gözlerine inanamamış. Soğuk ve korku dolu bakışlarla tam bin tane köpek, ona bakıyormuş. Onlardan korkmadığını göstermek için bu sefer de hırlamaya, havlayıp dişlerini göstermeye başlamış ki ne görsün! Bin tanesi birden ona hırlamış, dişlerini gösterip havlamışlar. O da can havliyle dağdan koşarak inmeye başlamış.
“Ne kadar korkunç bir yermiş burası! Asla bir daha buraya gelmeyeceğim!” diyormuş içinden de.
Dağın çıkışına geldiğinde mutsuz ve huysuz köpekçik de, mutlu köpekçik gibi aynı yazıyı görmüş. Ama öyle sinir ve korkuyla kaçıyormuş ki yazıyı okuyamadan geçip gitmiş. Yazıda ne diyormuş dersiniz?
“Ey misafirler! Sakın aldanmayın, gördüğünüz görüntüler sadece ve sadece size aittir. Aynı şekilde, hayatta başınıza tüm gelenler de size tutulmuş aynalardır. Onlarda sadece kendinizi, kendi duygu ve düşüncelerinizi görürsünüz…”
Hayat, “Bin Aynalı Dağ” gibi aynalarla dolu değil mi sizce de?
