Basit Olaylarla Değişen Hayatlar Hikayesi… Kısa hikayeler, çocuk hikayeleri, en güzel hikayeler… Sizler için Edebiyat Çocuk ekibi olarak Kafa Açan Öyküler kitabında en çok beğenilen hikayelerden olan Basit Olaylarla Değişen Hayatlar hikayesini derledik.
Basit Olaylarla Değişen Hayatlar Hikayesi
Cuma günü öğle vakitlerinde genç bir ev hanımının kapısı çalınmış. Kapıda kitap satan genç bir kadın varmış. Genç kadın, çocuklara okumak için kitap sattığını ve eğer ev hanımı izin verirse içeri girerek kitapları tanıtabileceğini söylemiş.
Ev hanımı, çocuklarının da ilgisini çekebileceğini düşünerek satıcı kadını içeri almış. Kitaplar, hikâye ya da masal kitabı değilmiş. “Çocuk Psikolojisi Kitaplığı” isimli bir kitap setiymiş. Kitapta çocuklarla ilgili sorunları, yine çocuklara konuyla alakalı hikâyeyi okuyarak çözmeye çalışan öyküler varmış. Öyküler çocukların sorunlu davranışlarına yönelik, kıssadan hisse çıkarılmasını sağlamak üzere oluşturulmuş.
Örneğin, çocuk yalan söylerse, kitapta yalan söylemenin ne kadar yanlış bir şey olduğuna dair bir çocuğun hoşuna gidecek ve dürüstlük konusunda ders verecek kısa bir hikâye varmış. Satıcı kadın çok güzel bir üslupla kitapları tanımış. Kitapların fiyatını duyunca ev hanımının gözleri yaşla dolmuş. Kitaplara o kadar ihtiyacı varmış ki! Ama fiyat onun için çok fazla yüksekmiş.
“Bunlar bizim satın alamayacağımız kadar pahalı.” demiş titreyen bir sesle. Satıcı kadın:
“Canınızı sıkmayın hanımefendi, belki bir yolunu buluruz. İsterseniz, kitaplar hafta sonu sizde kalsın.” demiş. En hanımı:
“Çok incesiniz; ama yine de alamam” deyince satıcı kadın:
“Kitapların sizde kaldığı süre içinde 10 set satabilirseniz, bu seti size hediye ederim.” demiş.
Ev hanımı; “Gerçekten mi, bu harika!” diye sevinmiş. Şimdi en azından bir şansı varmış. Bir vakıf için gönüllü olarak çalışıyormuş; vakıfla ilişkisi olup çocuğu olan herkesin telefonunu almış ve tüm hafta sonunu kitapları satmaya çalışarak geçirmiş. Kitaplara öyle inanmış ve anneler için faydalı olacağına o kadar güvenmiş ki; herkes kitabı almaya ikna olmuş.
Pazartesi günü ev hanımının kapısı çalmış. Gelen satıcı kadınmış. Kitapları sattığını söyleyince satıcı kadın çok şaşırmış ve sevinmiş:
“İnanamıyorum. Daha önce hiç bu kadar hızlı satış yapan görmedim.”diyerek ev hanımını tebrik etmiş ve kitap setini alacak kişilerin bilgilerini almış. Satıcı kadın sonra; “Bir saniye!” diyerek yöneticisiyle telefon görüşmesi yapmış. Sonrasında gelip; “Hanımefendi, bizim şirket için çalışmak ister misin?” demiş. Ev hanımının memnuniyet ve heyecan dolu bakışlarını görünce; “Yarın sabah birlikte başlayalım, o zaman.”diye de devam etmiş.
Ev hanımı ve satıcı kadın ertesi günün sabahında birçok evi ziyaret etmekle işe başlamışlar. Birçoğu onun kadar ilgilenmemiş kitaplarla, hatta bazıları kitaplara bakmamış bile. O gün hiç satış yapamamışlar. Satıcı kadın, ev hanımına bir satıcının rahat bir şekilde araba kullanmayı bilmesi gerektiğini ve isterse işten sonra ona araba kullanma pratikleri yaptırabileceğini söylemiş. O akşam, trafiğin çok sıkışık olduğu bir vakitte ev hanımı, arabayı eve kadar sürmeyi başarmış.
Sonraki dokuz ay boyunca ev hanımı, ayda 25 bin Liralık kitap satarak, şirketin en çok kitap satan satıcılarından biri olmuş. Kitapları satıyordu satmasına; ama kitaplara dair geri dönüşler pek olumlu olmuyormuş. Müşterilerin çoğu:
“Kitapları aldık; ama hiçbir işe yaramadı. Çocuklar hâlâ aynı.” Başarılı ev hanımı:
“Kitapları onlara okuyor musunuz?” demiş.
Aldığı cevap olumsuz olunca yaptığı işe olan inancı kırılan ev hanımı, bir eğitim şirketi kurmuş. Amacı; kitaplar okunmasa da bir şekilde insanlara faydalı bilgileri iletmekmiş. Sonraki yıllarda ev hanımı, ülkenin en başarılı iş kadını seçilmiş. Verdiği eğitimler dilden dile dolaşmaya başlamış. Birçok okul, devlet kurumu, eğitim alabilmek adına onun şirketinden randevu kapmak için fırsat kollar hale gelmiş. Ev hanımlığından buralara gelmiş başarılı kadının hikâyesi ise televizyon programlarına bile konu olmuş.
Bazen birçok fırsatla karşılaşırız gün içerisinde. Hem de peşinden koşmadan, direkt ayağımıza gelir bu fırsatlar. Ama bu fırsatları değerlendirebilmek, hayatımıza bir değer olarak katabilmek için gerçekten inanmak ve hayal edebilme gücüne sahip olmak gereklidir. Ancak bu şekilde hayal bile edemediğimiz güzelliklerle karşılaşabiliriz.
Satıcı kadın, ev hanımı; “Bunlar bizim satın alamayacağımız kadar pahalı.” dediğinde çıkıp gitseydi, ne 10 set kitap satabilecekti ne de şirketine ev hanımının o gün kazandırdığı para ve ünü kazandırabilecekti. Ev hanımı ise olduğu yerde kalacak; ne en ünlü eğitim şirketlerinden birine sahip olabilecek ne de binlerce insanın hayatına dokunabilecekti.
Hayatta; “İmkânlar ya da fırsatlar yok.” diye bir şey söz konusu değil. Basit gibi görünen ve günde belki onlarca kez karşılaştığımız olayları fırsata dönüştürebilen insanlar var.
