Robinson Crusoe özet… Daniel Defoe… Çocuk romanı… Serüven romanı… Yeni ülkeler ve seyahatler… Yüzyıllardır bütün dünyada zevkle okunan Robinson Crusoe’nin özeti Edebiyat Çocuk‘ta…
Robinson Crusoe özet
Robinson denizlere açılarak bütün dünyayı gezmek, maceralar yaşamak ister. Ailesi de onun bu hayalini makul karşılamaz. Bir gece ailesinden izin almadan, bir ticaret gemisi ile denize açılır. Gemi şiddetli bir fırtınaya yakalanınca Robinson yaptıklarına pişman olur. Gemidekiler Afrika’da, Faslı korsanlar tarafından esir edilir. Robinson, esir olduğu yerden kaçmaya çalışır ve bir Portekiz gemisi onu, Brezilya’ya ulaştırır. Denizciliğin kendisine göre olmadığını anlar.
Bir İngiliz çiftçi Robinson’a Afrika’dan köle getirip ticaret yapmayı önerdiğinde ettiği tövbesini unutup yeniden denize açılır. Bindiği gemi Güney Amerika sahillerinin açıklarındaki bir adaya yaklaşır iken kayalara çarparak batar ama yalnızca Robinson sağ olarak adaya çıkabilir. Adada kimse yoktur, batan gemiden getirdikleriyle yaşamını bir süre sürdürür, sonra çiftçiliğe başlar. Adada 23 yıl yaşar. Bir gün adaya biri gelir, Robinson bu kişiye Cuma adını verip ona dilini öğretir. Adaya başka esirler getirilir, Robinson ile Cuma bunları kurtarır. Kurtardıkları Cuma’nın babasıdır, hep birlikte diğer adadaki esirleri kurtarmak için plan yaparlar. Bu arada bir İngiliz gemisi adaya gelir. Gemide isyan çıkınca kaptanla iki adamı denize atılır, hep birlikte gemiyi alırlar, sonra da İngiltere’ye giderler. Robinson yeniden evlenir, çocukları olur. Robinson yeğeniyle Çin’e gitmeye karar verir, 23 yıl yaşadığı adaya gider, bıraktıkları esirlerin mutlu bir yaşam sürdüğünü görür. Brezilya yakınlarında yerliler gemiye saldırır, Cuma ölür, yolculuk sürer, mürettebat Robinson’u Çin’de bırakır. Robinson kervanlar ile İngiltere’ye ulaşır. Kalan ömründe başka serüvenlere çıkmaya karar verir.
Tanıdım bülteninden…
Ben Robinson Crusoe. Dehşetli bir fırtına sonucu gemimiz battı. Kaptan ve arkadaşlarımdan hiç kurtulan olmadı. İçinde bulunduğum ıssız bir adaya sürüklendim. Ölümün kıyısından dönen ben, şimdi büyük bir yalnızlık ve umutsuzlukla karşı karşıyayım.”
1 Ekim. Sabah olduğunda gemi kıyıya doğru sürüklenerek adaya çok yaklaşmıştı. Hiç rüzgâr yoktu. Teknenin parçalanmadığını, kupkuru olduğunu hayretle gördüm. Ona ulaşmalı, işe yarar şeyleri kurtarmalıyım.
2 Ekim. Yüzerek gemide ulaştım. Kamaralar dahil, teknenin bütün bölümlerini iyice araştırdım. Tahta ve direklerden sal yaparak ne buldumsa sahile taşıdım. Gemide rastladığım tek canlı küçük bir köpekti. Onu da kıyıya getirdim. İlerleyen günlerde benim buradaki tek arkadaşım bu köpek olacak.
11 Aralık. Bugün içini oyarak mağaraya çevirmeye çalıştığım kayalık kısmın tavanından kocaman bir toprak yığını düştü, az kalsın altında kalıp eziyordum. Uzun zaman uğraşarak çöken toprağı mağaradan dışarıya atmayı başardım