Lüzumsuz Adam hikayesi özet… Sait Faik Abasıyanık… Durum hikayesi… Ben merkezli hikaye… Türk hikayesi… Cumhuriyet dönemi Türk hikayesi… Detaylar Edebiyat Çocuk‘ta…
Lüzumsuz Adam hikayesi özet
Haftanın yedi günü aynı şeyleri yapmaktan hoşlanan Mansur Bey her zaman olduğu gibi kahveye uğrar ve kahvenin sahibi Yahudi kadın ile Fransızca konuşur. Ardından kütüphaneye gidip bir Fransızca dergi alıp okur. Bunun nedeni, bu derginin bir sonraki sohbetine yardım etmesidir. Öğleye doğru işkembeciye uğrar ve limonlu işkembe içer bu dükkanında.
Akşam vakti Fransızca dergideki bilmediği sözcükleri çevirirken uyur ama saat 4:30’daki akşam gezintisi için uyanır. Gezi esnasında akşam olduğunu pastahanesinin perdesi çekildiğinde anlar. Portakal alır ve meyhaneden dışarı çıkanları izler. Ardından, karşıdaki meyhaneye gider, her zaman içtiği içkiyi içer ve her zamanki gibi zurnacı, zurnasının kamış düdüklerinden birini değiştirir iken masasından kalkar.
7 yıldan beri mahallesinden çıkmayan Hünsar Bey bir gün mahalesinden çıkma kararını verir.
İstanbul’un güzelliği Hünsar Bey’i büyüler ve aklına dükkan ile evi satarak gazinodaki alnı dar kızı metres tutarak Boğaziçi’ndeki bir vapura binerek Bebek ile Arnavutköy’ün önlerinde oturduğu tabureden kalkıp, kendisini denizin içine bırakıvermektir.
Sait Faik kimdir?
Modern hikayeciliğin öncü isimlerinden biri olan Sait Faik’in öykülerinde “konu” ve “olay”dan ziyade “zaman” ve “insan hayatı”ndan kesitler vardır. Yazınımızda Çehov tarzı öykünün en önemli temsilcisidir. Genel olarak realist yazarların kimi hikayelerinde gerçeküstü unsurlar da vardır. Öykülerinin yanı sıra roman, şiir ve röportaj türlerinde de yapıtları bulunmaktadır.
Sait Faik’in hikayelerinde İstanbul, deniz, balık, yoksulluk, avare insanlar, tabiat hayata bağlılığın göstergesi şeklinde hikayelerinde sık sık yer bulmaktadır. Öykülerinde sade bir dil vardır.
- Eserlerinde yakından tanıdığı kişilerle gözlemlerini verir.
- “Sevgi ile başlar her şey” yaşam felsefesidir.
- Balıkçılar, yoksullar, avareler, serseriler, uzaktan yakından tanıdığı ve selamlaştığı bireyler yapıtlarında işlediği temalardır.
- Çehov (kesit-durum) tarzının Türk yazınındaki öne çıkan temsilcisidir.
- Yapıtlarında en fazla üstünde durduğu konu ekonomik dengesizliktir.
- İnsan sevgisini merkeze alan sanatçı, şiirsel anlatımıyla dikkatleri çeker.
- “Gerçekçi” sanatçı, yazmanın kendisi için bir gereksinim olduğunu belirtmektedir.
- “Anadan doğma çevreci” sanatçı insanlığın çevreye verdiği zarar üstünde durmaktadır.
- Sınıfsal ayrılıkların ortaya çıkardığı sakıncalar, zenginlik-fakirlik vb. içinde toplumun problemleri üstünde durmaktadır.
- “Lüzumsuz Adam, Mahalle Kahvesi, Havada Bulut” eserlerinde işsizliği, aylakları işler.
- “Alemdağ’da Var Bir Yılan” ile gerçeküstücülüğe yönelir.
- Klasik öykücülükte devrim yapan sanatçı, “Burgaz Ada, deniz, doğa, ihtiyarlar, İstanbul’un kenar mahallelerini, balıkçı kahveleri” üzerinde durur.
- Öykülerini yapmacılıktan ve sanat kaygısından uzak bir dille yazmıştır.
Eserleri:
Öykü: Semaver, Sarnıç, Mahalle Kahvesi, Tüneldeki Çocuk, Şahmerdan, Lüzumsuz Adam, Havada Bulut, Kumpanya, Alemdağ’da Var Bir Yılan, Son Kuşlar, Az Şekerli, Tüneldeki Çocuk, Havuz Başı,
Roman: Medar-ı Maişet Motoru (Sonraki baskıda adı “Birtakım İnsanlar”), Kayıp Aranıyor
Şiir: Şimdi Sevişme Vakti
Röportaj: Mahkeme Kapısı, AÇIK HAVA OTELİ