Siyah Pantolon hikayesi, Alişan Kapaklıkaya’nın son kitabı. Siyah Pantolon, dokunaklı bir aile dramı. Sevginin herhangi bir koşul olmaksızın gösterilmesi ve ilginin hiçbir zaman esirgenmemesi gerektiğini anlatan yazar, hikayesini gerçek bir yaşam olayından yola çıkarak kurgulamış. Edebiyat Çocuk olarak Yediveren Yayınlarından çıkan Siyah Pantolon’u inceledik…
Bu yazıda ne okuyacaksınız?
Siyah Pantolon Hikayesi-Alişan Kapaklıkaya
Kişisel gelişim uzmanı yazar Alişan Kapaklıkaya, kardeşi Rafet’in öyküsünü Siyah Pantolon isimli son kitabında anlatıyor.
“Babam, şehirli ayakkabısı alır mı?”
Rafet’in dramı, yukarıdaki sözde gizli. Yokluk içinde büyüyen bir ailenin üç erkek çocuğu bir pantolona sahip olmak istiyor. Büyüklerinin pantolonundan dikilen pantolonları giyen üç erkek kardeşten ikisine pantolon alan baba, Rafet’e maddi imkansızlıklardan dolayı alamıyor. Rafet, mavi bir pantolon hayaliyle yaşayan küçük bir çocuk. Baba, iki abisine pantolon alıyor. Kendisine de pantolon alınacağını düşünen Rafet, babasının kendisine pantolon almadığını görünce çok üzülüp ağlıyor. Abisinden pantolonu sadece evde giymek için ödünç isteyen, asla kirletmeyeceğini, paçalarını kıvırıp da tozlanmasına müsaade etmeyeceğini söyleyen Rafet, pantolonu giyemeden yaşama gözlerini yumuyor. Yaşlı bir adamın kullandığı traktör, Rafet’i göremiyor ve eziyor. Arkada pantolonu kardeşine vermediği için üzülen bir abi, oğluna sevgisini gösteremeyen ve pantolon alamadığı için üzülen bir baba, feryat figan içinde kendini yerden yere vuran bir anne bırakıyor. Aslında abi, yani yazar o gün kardeşine pantolonu ödünç olarak verecek, hevesini tatmin etmesini sağlayacaktır. Fakat bu mümkün olmuyor.
Siyah Pantolon hikayesi, böylesine dokunaklı, içe işleyen ve okuyanı derinden etkileyen bir hikaye. Leitmotif olarak kullanılan siyah pantolon, sevginin utanmadan, çekinmeden ve doğrudan gösterilmesi gerektiğini ortaya koyan bir hikaye. Bu dokunaklı hikayede sevgisini evlatlarına daha önce gösteremeyen baba, oğlunun arkasından şu iç parçalayıcı sözleri söylüyor:
“Rafet, ben seni mezara değil pazara götürüp pantolon alacaktım oğlum. Kalk, seninle pazara gidelim!”
Siyah Pantolon Öyküsü
Öykünün ana fikri, anne ve babaların utanmadan, çekinmeden çocuklarına sevgilerini göstermesi, onlara vakit ayırması. Bu bağlamda yazar, ebeveynlere insanların içine Tanrı tarafından kodlansa da sevginin öğretilebilen bir duygu olduğunu söylemek istiyor. Çocuğunuzun kendi çocuklarını sevmeyi öğrenmesi için onlara sevmenin nasıl bir şey olduğunu göstermelisiniz. Baba Rafet’i çok sevse de ona duyduğu hissi ancak cenazesinde gösterebilmiş. Onu cenazesinde kucağına alabilmiş ancak.
Siyah Pantolon Hikayesinin basın bülteni
Siyah Pantolon hikayesi, Alişan Kapaklıkaya’nın bizzat yaşadığı vemilyonları derinden etkileyen duygulu anların başında gelmektedir. Anadolu’nun kendi halinde bir köyünde, birçoğumuzun hayatındavar olan, yoklukla mücadele eden bir ailenin dramatik öyküsü… Zorluklar içinde büyümeye ve okumaya çalışan bir ailenin çocukları… Eve güçlükle alınan ve kardeşlerin sırayla giyebildiği bir pantolon… Ama gelin görün ki; o kardeşlerden biri, tam da siyah pantolonun sırası kendine geldiği gün cennete gidiyor. Eğitimci-Yazar Alişan Kapaklıkaya, sizleri bu kez duygu yüklü bir yolculuğa davet ediyor. Çocuk yaşta vefat eden kardeşi Rafet’in ve Siyah Pantolon’un hikayesini okurken kendinizi sorgulayacak;tüm sevdikleriniz için hayatınızda, en çok da yüreğinizdekocaman bir yer açacaksınız!
Yazarın dilinden öyküyü dinlemek istiyorsanız tıklayın.