Orhan Pamuk kitapları ile Türk edebiyatında kendinden söz ettiren en önemli yazarlarımızdan biridir. Bu yazıda Orhan Pamuk’tan ve Veba Geceleri’nden bahsedeceğiz. Edebiyat Çocuk, Orhan Pamuk’u gündemine aldı.
Bu yazıda ne okuyacaksınız?
Orhan Pamuk kitapları
Türk edebiyatında roman, Tanzimat Edebiyatı döneminde Batı’dan alınan bir tür olarak ön plana çıkmaya başlar. Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat isimli romanıyla başlayan Türk romanı, ilerleyen süreçte gelişmiş, birbirinden farklı yazarlarla rüştünü ispat etmiştir. Özellikle 1950 sonrasında Türk romancılığı deneysel girişimlere sahne olmuş, Batı’daki edebi ve felsefi akımları takip eden romancılarımız birbirinden farklı romanlar yazmaya başlamıştır. Modernist ve postmodern romanlar bu anlamda Türk yazarlarının romancılık alanında ne kadar ilerlediğini ortaya koymaktadır. Orhan Pamuk da bu yazarlardan biridir. Karanlık ve Işık, yazarın ilk kitabıdır. Cevdet Bey ve Oğulları da romancının kendinden edebiyat kamuoyunda söz ettirmeye başladığı romanıdır. Başta modernist romanlar yazan Orhan Pamuk, giderek postmodern tarih kurmacaları yazmaya başlamıştır.
Orhan Pamuk kitapları ile gündemde
Orhan Pamuk hem kitapları hem de verdiği demeçler ile hep gündemde oluştur. Bunun nedeni onun iyi bir romancı olması ve sansasyon yaratacak demeçlerde bulunmasıdır. Romanlarında Türk toplumunu ve siyasetini konu alan yazar, örneğin Kar romanında Anadolu’daki intihar vakalarını ele almış, dönemin siyasi atmosferine değinmiştir. Bu onun toplumdan uzak bir yazar olmadığını göstermektedir. Yazar, Kara Kitap’ta üstkurmaca tekniğini kullanarak Şeyh Galib’in Hüsn ü Aşk mesnevisini modern bir anlatı haline getirmiştir.
Veba Geceleri
Veba Geceleri, Orhan Pamuk kitapları denince akla gelen son eser. Orhan Pamuk’un üzerinde 5 yıldır çalıştığı “Veba Geceleri” 1901 yılında 3. Veba Pandemisi döneminde Osmanlı’nın 29. Vilayeti Minger adasında geçiyor. Hem sürükleyici bir siyaset ve aşk romanı hem de Pamuk’un salgın, karantina, devlet ve birey konularını bir masal havasıyla tartıştığı bu tarihi roman, konusuyla yaşadığımız günlere de ışık düşürüyor.
1901 baharında Osmanlı İmparatorluğu’nun 29. vilayeti Minger Adası’nda veba salgını baş gösterince Sultan Abdülhamit önce Sağlık Başmüfettişi kimyager Bonkowski Paşa’yı, onun arkasından da genç ve başarılı Doktor Nuri’yi salgını durdurması için adaya gönderir. Padişah kısa bir süre önce genç doktoru, sarayda hapis hayatı yaşattığı ağabeyi önceki padişah V. Murat’ın kızı Pakize Sultan ile evlendirmiştir ve Pakize Sultan da bu yolculukta kocasına eşlik etmektedir. Adada ise genç ve milliyetçi Osmanlı subayı Kolağası Kâmil, onun âşık olduğu adalı Zeynep ve her şeye yetişmeye çalışan Vali Sami Paşa ile güzel sevgilisi Marika vardır. Karantina yasaklarına itaat edilmesi için çaba harcayan bu insanların vebayla, adadaki geleneklerle ve sonunda birbirleriyle ve ölüm tehditleriyle savaşının ve yaşadıkları aşkların hikâyesidir “Veba Geceleri”.